Tekno Manyak
  Ulaşım Alanında
                 MOTORSUZ OTOMOBİL
       Geleceğin otomobili varlığına alıştığımız pek çok özelliği geride bırakıyor: Motoru yok, direksiyon simidi yok, fren pedalı yok. Benzin istemiyor, bir parça su buharını saymazsak hiç kirlilik yaratmıyor ve bütün bunlara karşın bir Porche kadar performanslı. Kulağa çevrecilerin hayal ürünü gibi gelse de, bu araç gerçek ve geçen Eylül ayında Paris Otomobil Fuarı’nda sergilendi. General Motors tarafından Hy-Wire adı altında geliştirilen ve tamamen fonksiyonel bu prototip 2010 yılında yollarda olacak.
           
               Toyota, Honda ve Ford gibi diğer otomobil üreticileri de fosil yakıtı (benzin, doğal gaz vs) kullanmayan otomobiller üzerinde çalışıyorlar, ancak bu araçların çoğu mevcut teknolojilerin elektrikli motorlara uygulanmasından ibaret. General Motors ise Hy_Wire’ı tasarlarken herşeyi baştan ele almış, Detroit’teki araştırma merkezinde ve dünyanın dörtbir köşesinde ortaya çıkarılan pek çok etkileyici teknoloji bu tasarımda kullanılmış. Hy-Wire herşeyden önce, yüzyıldır aynı prensiple çalışan içten yanmalı motor yerine, şu anda Uluslararası Uzay İstasyonu’na da güç veren yakıt hücreleriyle donatılmış. Güç, hidrojen ve oksijeninin elektrokimyasal reaksiyona girmesi sonucunda H2O ve ısı çıkarması prensibine dayanarak üretiliyor. Ortaya sadece ısı enerjisi ve su çıkınca egzost kokuları, duman ve sera gazları tarih oluyor.
       Ortadan kalkan şeyler arasında kablolar ve mekanik linkler de var. Yüzyıldır bütün otomobillerde kullanılan bu maddelerin yerine, direksiyon kumandası ve frenleme sistemleri kablolardan arındırılarak tamamen elektronik hale getirilmiş. Bu teknolojinin de modern uçakların uçuş kabinlerinde kullanılan “fly-by-wire” teknolojisinden alındığı belirtiliyor. Direksiyon simidinin yerinde, küçük bir renkli ekran ve iki kol bulunuyor. Frene basmak için bu kolları sıkıyor, sağa sola dönmek için istediğiniz yöne çeviriyorsunuz.
       Arka aynanın yerinde de yeller esiyor, onun yerine arkada bıraktığınız yolu görüntüleyen bir kamera gelmiş. Kontrol ekranında hız ve kullanılan hidrojen yakıt seviyesi gibi seyahat bilgileri yer alıyor. Otomobil tamamen programlanabilir olduğu için sürücüler kendi kişisel ayarlarını yapabiliyorlar. Frenlerin sertlik derecesinden, ekonomik ya da sportif sürüşe kadar tercih sürücünün.
       Bütün mekanik kontrollerin ortadan kaldırılması ve motor kullanılmaması araçta olağanüstü bir hacim artışına yol açıyor. Bu da ararçta maksimum rahatlık ve güvenlik için yeni alanlar oluşması demek. Direksiyonun da ortadan kalkmasıyla yolu eskisine göre çok daha fazla kontrol edebiliyorsunuz. 

       
         HYSHOT SÜPERSONİK JET
       Atmosferi kirletmeyen, sesten yedi kat daha hızlı uçan ve hiç yakıt taşımayan bir jet motoru düşünün. Tamamen bilim kurgu eseri değil mi?

           
               Geçen Temmuz ayına kadar öyleydi. 2002 Temmuz ayında Güney Avustralya Çölü’nün 300 kilometre üzerinde, bu rüya HyShot adı altında gerçeğe dönüştü. HyShot, bir kez fırlatıldıktan sonra, havadan aldığı oksijeni yakıt olarak kullanıyor ve bu sayede yakıt tankının getirdiği ekstra ağırlığı taşımak zorunda kalmıyor. HyShot tipinde süpersonik jetler bugüne kadar sadece rüzgar tünellerinde test edilmişlerdi. Avustralya’da gerçekleştirilen başarılı deneme, yıllar sürecek olsa da, bu tip jetlerin pratik amaçlarla kullanılabileceğini ve gelecekte uzay uçuşlarını ve ticari havayollarını kökten değiştirebileceiğini kanıtladı. Unutmamak gerekiyor ki, sesten yedi kat hızlı seyahat edildiğinde New York’tan Tokyo’ya uçuş 2 saat gibi inanılmaz bir sürede gerçekleşebilecek. 
       

             ÜÇ TEKERLEKLİ SCOOTER
       Üç tekerleklisi varken neden iki tekerlekli bir scooterla yetinesiz ki?

           
               Bu felsefeden yola çıkılarak üretilen Trikke, aşırı büyük poliuretan tekerlekleriyle biraz aptal bir görünüşe sahip olsa da, uçaklarda kullanılan aluminyumdan üretilen oldukça kaliteli bir işçiliğe sahip. Ciddi bir scooterda bulunan bütün özelliklerin yanısıra çok daha dengeli ve güvenilir bir sürüşe sahip olan Trikke, özel bir fren sistemiyle de desteklenmiş. Trikkeler’in en çok kullanıldığı mekanların başında ise Hollywood sokakları geliyor. Jennifer Aniston, Timothy Hutton ve Dadiv Spade gibi film yıldızları şimdiden fiyatları 200 - 300 dolar arasında değişen scooterları kullanıyorlar. Daha fazla bilgi için www.trikke.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.
       
                          

                                       WHEELMAN
       İki nokta arasında seyahat ederken, mesela A noktasından B noktasına giderken, mümkün olan en yüksek fiziksel riski yaşamanın heyecanı size cezbediyorsa, sizin aracınız Wheelman.

           
               Macera düşkünü Avustralyalıara göre bir buluş olan Wheelman, ancak ayağınızı sokabileceğiniz kadar bir motor ve iki tekerlekten oluşuyor. Yönünüzü ve dönüşleri vücut ağarlığınızla sağlıyorsunuz, hız ise elinizdeki bir kumandadan kontrol ediyor. Yolculuk sırasında bol bol dua etmekte de büyük fayda var. You steer with your weight, control the speed with a handheld throttle and pray with all your might. Avustralya’da 1.200 dolara satılan mini araç hakkında daha fazla bilgi almak için www.wheelman.com.au sitesini ziyaret edebilirsiniz.

 

 

   
       
       
       
       
  Bugün 14 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol